content.php

Altın-Dolar-Euro İlişkisi ve Fiyatlara Etkisi

Altın, dolar ve euro arasındaki ilişki, para piyasalarını tanımaya çalışan birçok yatırımcı için önemli bir bilinmezi oluşturur. Dünyada en çok tercih edilen yatırım enstrümanları arasında başı çeken altın, dolar ve eurodaki değişimler ve gelişmeler tüm dünyadaki ekonomileri yakından ilgilendirmesi açısından da çok önemlidir. Tüm dünya ekonomilerinin beklediği FED’in faiz artırıp, artırmayacağı bu konuya en güzel örnektir.

Altının fiyatını etkileyen faktörler nelerdir?

Tüm dünyayı ilgilendiren bu üç yatırım enstrümanını arasındaki ilişkiye bakacak olursak, insanlık tarihi boyunca en değerli maden sayılan ve zenginliğin sembolü sayılan altın, kimyasal açıdan saf olması, paslanmaması ve kolay işlenebilmesi ile günümüzün de en değerli endüstiriyel ürünlerinden birisi halindedir. Değerini her zaman koruması ve yatırımcıların her türlü kriz döneminde bile güvenli bir liman olarak görülen altına aynı zamanda enflasyon gibi risklere karşı altına sigorta amaçlı olarak yatırım yapmaktadır

Az bulunması ve yeryüzüne çıkarılmasında yaşanan zorluklar, altının fiyatını doğrudan etkileyen faktörlerken, faiz oranları, enflasyon, bankaların faiz politikaları, merkez bankalarının para politikaları ve siyasi gelişmelerde altının fiyatını etkiler.

Altınla dolar arasındaki ilişki nedir?

Altın fiyatına etki eden ana faktörlerin başında dolar gelmektedir. 1944’te başlatılan Bretton Woods sisteminin 1971’de sona ermesi ile birlikte, altın ve dolar arasında ters bir ilişki başladı. Halk arasında da genel kanı olduğu üzere, doların değeri yükseldiğinde altın fiyatlarının düşeceği, doların değeri düştüğünde, altın fiyatlarının yükseleceğidir. Kısacası bu genel görüşe göre, altın ve dolar fiyatları ters orantılıdır. Bu durumun nedenini şu şekilde açıklanabilir, altının ons başına birim değeri dolar cinsinden fiyatlandırılır. Dolar düştüğü zaman, yatırımcılar daha güvenli liman olan altına yönelirler. Dolayısı ile talep yoğun olunca, altının değeri de yükselişe geçer. Dolar değerlendiğinde ise ekonomik veriler olumlu seyrediyor demektir ki yatırımcı güvenli liman olan altından çıkma ihtiyacı hissederler. Bu sefer de altının değeri düşer.

Altınla euro arasındaki ilişki nedir?

Altının dolarla genellikle ters orantılı bir ilişki söz konusuyken, euroyla pozitif veya negatif bir orantısı olduğunu söylemek mümkün değildir. Euro ve altın bazı dönemlerde uyum içinde bir grafik çizerken,  bazen de birbirinde bağımsız yönlerde gelişmektedir. Çünkü euro ve altın, dolar ve altından daha farklı faktörlerden etkilenmektedir. Bundan dolayı, euro – altın ilişkisine kesin yargılara varmak çok doğru değildir.

Altın, dolar ve euro arasında yaşanan iniş çıkışları daha iyi incelemek ve Forex piyasası hakkında daha fazla fikir sahibi olmak için sektör lideri GCM Yatırım‘ın internet sayfası www.gcmyatirim.com.tr‘yi ziyaret edebilirsiniz.

GCM Forex’den ücretsiz deneme hesabı açmak için buraya tıklayın.

content.php

FED Faiz Artırımının Türkiye’ye Etkileri Nelerdir?

Tüm dünyanın nefesini tutarak beklediği kısaca FED olarak geçen Amerikan Merkez Bankası’nın faiz oranını arttırıp artırmayacağı konusu tüm dünya gibi Türk ekonomisi için de büyük önem taşıyor. Özellikle dolar birikimi olan yatırımcıların kafasındaki en büyük soru işaretlerinden birisi olan “FED, faiz artırımının Türkiye’ye etkileri nelerdir?” sorusu geliyor.

Tüm piyasalar odaklandığı FED’in faiz artırımı yapıp yapmayacağı konusu özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından büyük önem taşıyor.

FED’in faiz artırımına giden adımları

Piyasaların FED’in faiz artırımına odaklandığı bugünlerde, alınacak karar öncesi FED ekonomi gündemine nasıl oturduğunu hatırlatmakta fayda var.

FED, 2006 yılında aldığı bir kararla yüzde 1 olan faiz oranını iki yıl içerisinde yüzde 5.5 seviyesine çıkarmıştı. FED’in uyguladığı bu politika küresel ekonomide yavaşlamaya neden olmuş ve Amerika’da başlayıp tüm dünyaya yayılan likidite krizine yol açmıştı. Krizin ortaya çıkmasıyla birlikte FED, politika faiz oranlarını rekor düşük seviyelere çekmiş ve parasal genişleme programı başlatarak piyasaya nakit pompalamaya başlamıştı. FED’in geçtiğimiz dönemde başladığı aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımıyla sağladığı parasal genişleme programının sona erdirmesinin ardından piyasada faiz artışı yapılacağı beklentisi doğdu.

Piyasalar neden FED’in faiz artırımını bekliyor?

FED’in açıkladığı bilançosunda, 2008’deki Global Kriz’den beri bankalar üzerinden piyasaya verdiği çok büyük miktarda para söz konusu. The Washington Post yazarı Robert J. Samuelson’un da belirttiği gibi FED’in bilançosunu küçültmesi gerekiyor. Bunun içinde FED’in faizde kademeli bir artış yapması bekleniyor.

FED faizleri artırırsa ne olur?

FED’in faizleri artırması, şirketlerin de maliyetlerini artırıp, bankaların karını düşüreceği için borsadaki hisse senetlerinin fiyatlarının düşüreceğinin öngörüsünü yapan Samuelson’a göre, Amerikan bono faizlerini yükseltip, fiyatlarını düşürecek ve doları diğer para birimleri karşısında yükseltecek.

FED kararı sonrası Türkiye ve Türk lirası nasıl etkilenir?

FED’in faiz artırdığı durumda Dolar diğer ülke para birimleri karşısında değerlenecektir. Özellikle de gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında. Aynı kulvarda olan Türkiye’nin para birimi TL’de dolar karşısında değer kaybına uğrayabilir. Ayrıca dolar yatırımcısı daha az riskli ve daha yüksek faiz getirisi sunan Amerika bankalarını tercih edeceğinden dünyadaki dolaşımdaki dolar miktarında azalma yönünde gelişmeler oluşabilir. Bu durum likidite bolluğunu seven borsalar açısından özellikle gelişmekte olan ülke borsalarının aleyhine bir ortam oluşturacaktır. Diğer taraftan FED’in faiz artırım kararı ile birlikte Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin para birimleri değer kaybeder ve bu ülkelerin cari açığı yüksek olan ülkeleri olumsuz etkileyebilir. Doların diğer para birimleri karşısında değer kazanması, gelişmekte olan ülkelerdeki şirketlerin ithal girdilerinin maliyetlerini arttırabileceği için, üretimde düşüşler görülebilir. Üretim maliyetleri artacağı için petrol fiyatlarında da değer kayıpları görülebilir. Ayrıca Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin borsaları, faiz artırımına bağlı olarak düşüşler olabilir.

FED’in faiz artışına gitmesi uzun vadede üretimde yaşanacak düşüşler ve artacak cari açık gibi nedenler Türkiye gibi ülkelerin kredi notu düşmesine neden olarak, bir alt kategoriye düşmesi de olası kötümser senaryolar arasında yer alabilir. Yabancı yatırımcılar, yatırımlarını Türkiye gibi ülke ve jeopolitik riski olan ülkelerden daha güvenli ülkelere yöneltebilir.

FED’in olası faiz artırımının yaratacağı getiriler ve yatırım fırsatlarından yararlanmak ve daha ayrıntılı bilgi almak için yatırımcının dostu ve sektör lideri GCM Forex’in internet sitesi www.gcmyatirim.com.tr‘u ziyaret edebilirsiniz.

GCM Forex’den ücretsiz deneme hesabı açmak için buraya tıklayın.